27 Nisan 2010 Salı

yine erken sevinmişim, sağlık olsun n'apalım...

Anne olmak demek "başardım" dediğin an başladığın noktaya geri dönmekmiş. Bizimki aynen o hesap oldu. Şimdi en baştayız. Kucakta uyuyoruz, uyurken sallanıyoruz, müzik dinliyoruz ve en kötüsü bu iş eskisinden uzun sürüyor. Eskiden yaklaşık 10-15 dk.'da uykuya dalardı. Bugün yarım saat sürdü. En kötüsü de yatırımın geri dönüşü (RoI diyebilir miyiz :)) yani yarım saat emeğin karşılığı 1 saatlik uyku olamadı. En uzunu 45 dk sürdü bugünkü uykularının. Hatta 20 dk süren bile oldu ki ona uyku demiyoruz zira bir faydası olmuyormuş diye okudum. Zaten günümüz saat 5 olmadan başlamıştı. Gaz yüzünden uykusu bölündü kızımın. Bir de gündüz uyuyamayınca -annesi bile iki saat uyuyup kendine gelebilmişti- güzel kızım saat 18:30u zor etti. Sonra emme faslımız neyse ki sorunsuz geçti - bu aralar gazlarımız en çok emerken rahatsız ediyor bizi- sonra da saat 19:30 olmadan derin bir uykuya geçti kızım.

Demek ki neymiş, bu işte "hıh oldu, bak gördün mü oldu" demeyecekmişiz. Hep temkinli olacakmışsız. Geri dönüşlere hazırlıklı olacak, asla üzülmeyecekmişiz. Allah sağlık versin, değil mi? Çocuk bu, bir gün güzel uyur, bir gün uyumaz. Bir gün yer, bir gün yemez. Çocuk bu. Sakin ol Aknur, sakin ol, telaş yapma ....

Ne diyor Mehmet "don't panic, still there's time :)

Kızın da ne güzel gülüyor bak, "iyiyim ben anne, sen dert etme" diyor sanki

22 Nisan 2010 Perşembe

Ela mucizesi

Bir mucize mi bilemiyorum, henüz sevinmek için erken olabilir. Bunu öğrendim ancak şu an itibariyle kızım 6 tane uykusuna yatağında dalmış bulunuyor.

anneanneden döndüğümüzden beri sürekli düşünüyorum ve okuyorum da okuyorum. Derdimiz uykuya dalış. Nasıl olacak da Ela kızım kendi kendine uykuya dalmayı öğrenecek? En son yarın bakıcımızı çağırmayıp, kızımın babasıyla yatır/kaldır metodunu uygulamaya karar vermiştim. Ama içime hiç sinmiyor, kendimi ikna etmek, kararımdan caymamak için sürekli kendi kendime Tracy'nin cümlelerini tekrarlayıp duruyordum : bu bir tedavi değil, bebeğime uykuya dalmayı öğreteceğim, benim yardımıma ihtiyacı var vs vs... Sonra internette yatır/kaldır'ı biraz daha araştırmaya karar verdim. O kadar okumanın, araştırmanın içinde bunu daha önce niye yapmadığıma hayret ettim. Bu konuda evren'in yazdığı yazı aklımı başıma getirdi. Kendisini tanımıyorum ama o yazıyı yazdığı için çok minnettarım. Teşekkürler. http://yavrusu.blogspot.com/2009/11/uyku-problemi-ve-cozumu.html
yazıyı okuduktan sonra 2 gece öncesi itibariyle yatır/kaldır uygulama kararımdan vazgeçtim. Açıkçası nasıl rahatladım anlatamam. Meğer ne kadar zorluyormuşum kendimi. Zaten de o iç huzursuzluğu ile uygulamam pek mümkün değilmiş. Adım gibi eminim. Ne yapmayacağını bilen ama ne yapacağına henüz karar vermemiş bir anne olarak güne başladım.

Kızım dün de ilk 2 uykusuna çok zor daldı. Kucakta sallanarak, çoğu zaman ağlayarak. O ağlamalar, kızarmış gözler, iç geçirmeler ve bir türlü uykuya dalamamalar beni kahrediyor. Sonra ben doktora gittim. Döndüğümde teyzemiz müjdeyi verdi. Kızımı yatağında uyutabilmişti. Gece uykusuna da aynı şekilde yatırdım. Yine yatağında dalabildi. Ve bugünkü tüm uykularına. Umarım bu şekilde devam edebiliriz. Herşey çok değişebiliyor. Bir günümüz diğerini tutmayabiliyor ama şu an geldiğimiz noktada Ela kızım için çözüm şu:
-Ne olursa olsun, ne kadar sürerse sürsün Ela kuzunun onun istediği şekilde sakinleşmesi.
-Mümkünse eskiden uyumaya alışık olduğu pozisyonda (yüzü dışarı dönük, hafif yatay, başı omuzumuza doğru) iyice gevşemesi
-ve iyice gevşediğine kanaat getirilince yatağına yatırılması (bence işin sırrı doğru kıvamın yakalanması)
- başlanmış olan ninniye o uykuya dalana kadar devam edilmesi

Bu Tracy'nin şşş-pat yönteminin bize uyarlanmış hali aslında. Umarım bundan sonra da işe yarar.

Bu araştırmalar sırasında bir de Dr.Sears ile karşılaştım. Onların yaklaşımlarını okuyunca Tracy'nin "hatalı ebeveynlik" kavramı ile beni hayli strese soktuğunu farkettim. Şu dakikadan sonra buna çok da takılmamaya karar verdim. Çocuğunun ihtiyaçlarını anlamaya çalışan her anne aslında doğru yolda. Hata bence çocuğun ihtiyaçlarını göremeden bir model oturtmaya çalışmak.

Tabi yanlış anlaşılmasın, elbette Tracy sayesinde kızımın gündüz uykusu uyumaya başladığını, onunla beraber bebeğimin ihtiyaçlarını anlamaya, işaretlerini okumaya daha fazla yöneldiğimi söylemeliyim. EASY ile bir düzenimiz var artık. Saatler değişse de o da biz de gün içinde sırada ne olduğunu biliyoruz, daha az huzursuzlanıyoruz.

Yazının adı Ela mucizesi çünkü annesi istediği kadar uyku konusunda ders çalışsın, çözümü kendisi bize gösteriverdi. Aferin küçük insan, aferin. Şimdi kibirli bir anne rolü kesmenin tam sırası: "eee kimin kızı :)"

18 Nisan 2010 Pazar

4. ay kontrolü - ilk ateş

dün 4. ay kontrolümüzü gerçekleştirdik. her şey yolunda görünüyor. bizim kuzu 6 kilo oldu sayılır.450 gr yetiyormuş, bizimki 800 gr almış. çok da iyi etmiş. boyumuz da 59,5, hadi yarım cm de anneden olsun, 60 diyelim. çok şükür sağlıklıyız.
aşılarımızı olduk. daha önceki aşılar bizde hiç ateş yapmamıştı. bu sefer oldu. bizim de ilk tecrübemiz oldu. çok huzursuzdu Ela kızım, ne uyuyabiliyor, ne durabiliyor. sürekli ağlıyor, memeye yapışıyor. ememiyor ama memeden alınca çığlığı basıyor. neyse ki ilaçlar var. yarım ölçek calpol verdik. işe yaradı. akşam da banyosunu yaptı ve biraz uzun sürse de uykuya dalmayı başardı.
Allah tekrarını yaşatmasın diyeceğim ama pek gerçekçi bir temenni değil biliyorum. ateşlenmeden büyüyen çocuk yoktur değil mi?
böyle durumlarda genelde sakin oluyorum ben. bence güzel bir şey. bu halimi seviyorum. fakat etrafımda sürekli "hadi doktora götürelim" diyenleri sakinleştirmeye çalışmak yoruyor beni.

anneanne saltanatı - bölüm 2



bu sefer farklı oldu anneanne ziyaretimiz. yine 2 hafta kaldık. bu defa anneannemiz çalıştığı için dedemiz o gelene kadar bize destek oldu. anneanne gelince de nöbeti ona devredip yanımızdan ayrıldı.
geçen sefer giderken evde düzenimiz yoktu. günlerin yarısı Ela kızımla yalnız geçiyordu. şimdi ise tam olmasa da bir düzen oturtmuştuk. Leyla Teyzemiz başlamıştı. Ela da ben de biraz rahatlamıştık. Giderken biraz tedirgindim. acaba orada da gündüz uykularımızı uyuyabilir miyiz?gece uykusunda sorun olur mu? mekan değişikliği ekstra huzursuzluk yaratır mı?
neyse ki hiçbiri olmadı. bir kaç gün kaçırılan bir kaç uykumuz dışında herşey yolunda gitti. buradan götürdüğümüz oyun parkı fevkalade işe yaradı. haftasonu babamız gelince, baba-kız uyku keyfi bile yapıldı.
biz evde kızımla aynı odada yatmıyoruz. orada aynı odada yatınca, birlikte yatmanın rahatlığını anladım. ama tabi buradaki düzeni bozmayacağız. kızım 2. haftasından beri kendi yatağında uyuyor. benim için her sese kalkıp odasına gitmek zor aslında ama ben de alıştım.
öyle böyle derken 2 haftayı bitirip evimize döndük. hatta babamıza doğum günü sürprizi yaparak Cuma günü anneann dede beraber döndük. iyi de oldu. çünkü her ne kadar çok uzun yıllardır annemlerle yaşamıyor olmaya alışsam da dönüşler hep hüzünlü oluyor. hele de uzun süre kalınca daha zor oluyor. o yüzden birlikte dönmek çok iyi geldi. bugün de evlerine yolcu ettik onları. hep sağ olsunlar, bizimle olsunlar...

unutmadan ekleyeyim; bir de çakma doğum günü yaptık kızıma. Görmemişin çocuğu olmuş. 4. ayını kutlamış misali :)

5 Nisan 2010 Pazartesi

03.04.2010-Normale dönüş

Bu duyguyu Ela geldikten sonra hiç hissetmemiştim. Bu duygunun adı "normale dönüş hissi". Kızımı kısa sürelerle evde bırakıp dışarı çıktığımda insanlara şaşkın şaşkın bakar oldum. Normal hayatlar yaşıyorlar diye özenir oldum. Sakin sakin yürümeler, alışveriş yapmalar, banklarda oturmalar. Hiç olmayacak gibi geliyordu bunlar bana. Belki sakin sakin yürümeler yine eskisi gibi olamayacak ama artık daha rahat sosyalleşebileceğiz sanırım. C.tesi gününden beri ümitliyim artık.


C.tesi sabahı kızım ilk uykusunu uyuduktan sonra babaanneye kahvaltıya gittik. 2. uykumuzu orada uyuduk. heryer çok farklı eldi kızıma. oraya, buraya bakmaktan bir türlü dalamadı, huzursuzlandı. yine de kısa da olsa bir uyku uyumayı becerdi. kalktığında keyifliydi. sonraki uykumuzu halamızın yatağında uyuduk. uyuduk diyorum çünkü kızım uyuyunca yanına uzandım. uyumuşum. meğer ne keyifliymiş anne-kız uykusu. evde hep yatağında uyuduğu için bu keyfi yaşama şansım olmamıştı. tadına doyamadım.

sonrasında havanın güzelliğini fırsat bilip dışarı çıktık. kızım arabasından niyeyse çok hazetmiyordu. genelde eve dönüşümüz Ela kucakta, araba boş şekilde oluyordu. bu sefer öyle olmadı. kızım pek keyiflendi, keyiflenmekle kalmadı yürüyüş esnasında uyudu. uyandığında sürekli gülücükler aıyordu etrafına. bundan cesaret alarak dışarda bir yemek yemeye niyetlendik. durur mu durmaz mı derken melek kızım yemek boyunca etrafını izledi, bize baktı güldü, güldü, güldü...

çok sevinçli bir şekilde eve döndük. saat 19:00 olmuştu. güzel kızım karnını doyurdu ve sakince gece uykusuna geçti.

harika bir gündü. güzel kızıma pek çok teşekkür ve de çok şükür :)

2 Nisan 2010 Cuma

ne güzel uyudun...

ne güzel uyudun güzel kızım, tam hayalimdeki gibi. Annemden öğrendiğim o ninniyi* söyledim sana. bir kez değil tabi ki ama omzumda o şekilde huzurlu yatman o kadar güzeldi ki sonsuz kere daha söyleyecek gücüm vardı sanki. sonra iyice gevşedi vücudun. yatağına yatırdığımda kocaman kocaman açıktı gözlerin. sonra yavaş yavaş, biraz da benim yardımımla uykuya teslim ettin kendini. Şimdi rüyalar alemindesin. Dilerim ki güzel yerler gezer, bolca eğlenirsin rüyalarında. Kim bilir belki beni görürsün, sohbet ederiz. Senin dilinde elbet...