28 Temmuz 2011 Perşembe

there's so much beauty...

bugünler değişik geçiyor, herşey birarada
bir gün sevinç, ertesi gün üzüntü, türlü türlü heyecanlar sanki hep bu yazı beklemiş
çok hızlı herşey, zaman kaçıyor, biz kovalıyoruz, daha agustos gelmedi, ben eylülü bitirmiş gibiyim
herşey bu kadar hızlıyken, hep birşeyleri kaçırıyormuş olma hissi taşıyorum. bunun yanında etrafımda sürekli olumsuzları arayıp, bulan insanlar beni yoruyor. dün aklımda sürekli bir replikle gezdim. "American Beauty" filminden. çok beğenmiştim, hala severim. Ricky Fitts benim en ilgimi çeken kahramanlardan biriydi filmde. Pek çok etkileyici replik vardı ama biri beynimde döndü durdu " bazen dünyada o kadar çok güzellik var ki, kalbim hepsine dayanmayacak" gibi bir şey. O sahneyi düşündüm. Sonra konuşmanın orjinalini buldum. Rüzgarlı bir günde esintiyle beraber uçuşan bir torbayı görüntülemiş. Onu seyrederken konuşuyor:

"It was one of those days when it's a minute away from snowing and there's this electricity in the air, you can almost hear it. And this bag was, like, dancing with me. Like a little kid begging me to play with it. For fifteen minutes. And that's the day I knew there was this entire life behind things, and... this incredibly benevolent force, that wanted me to know there was no reason to be afraid, ever. Video's a poor excuse, I know. But it helps me remember... and I need to remember... Sometimes there's so much beauty in the world I feel like I can't take it, like my heart's going to cave in. "

son cümle bana müthiş geliyor, o güzellikleri görmek için sadece göz yetmiyor, kalp gerekiyor...

önce etrafımızda apacık kendini belli eden güzellikleri görmeye başlamalı, sonra gizli kalanları keşfetmeli...neyi ararsak, onu görürüz...

27 Temmuz 2011 Çarşamba

anniba, anniba, anniba :)

anniba yani "anne bak"
"anne, bak ne yaptım" "anne bak bunu gördün mü?" anne bak burda acaip birşey var" manasında
sabahtan beri kulaklarımda
aslında kuzu hasta, hastalıkla ilgili de anlatılacak birkaç şey var ama istemiyorum,
"anniba" yı anlatmak istiyorum
yeni çıktı sayılır bu, 1 aydır falan 2 kelimeli cümleler söylüyor "anne gel" "baba yok" "teyze bak" gibi. ama bu heyecanlı ifade ardı ardına " anniba, anniba, anniba" demesi, ben bakıncaya kadar da buna devam etmesi yeni. Yani laf olsun diye söylemiyor kızım, gerçekten "anne bak" diyor. Bakıyorum elbet, bazen kitabında bir hayvan gösteriyor, bazen yüreğimin ağzına geldiğini bile bile koltuğun üstünde ayağa kalkmış oluyor, bazen de aydedeyi gösteriyor. Farkettim de O'nun küçük parmağıyla gösterdiği aydede başka güzel sanki.
Bir de yüzünün ifadesi var. İlginç olduğunu düşündüğü birşey gösterirken gerçekten heyecanlı oluyor, yüzü, en çok da gözleri tabi. Bir de beni heyecanlandırmak için yaptıkları var. Oyun hamurunu ağzına alır gibi yapması, koltuğun üstünde ayakta durması gibi. O zaman da "bunun yapılmayacağını biliyorum ama dur bi annemi korkutayım" şeklinde oluyor yüz ifadesi.

Kuzucuk, bir yandan seviniyorum günler geçiyor, büyüyorsun diye; ama ne yalan söyleyeyim bir yandan da üzülüyorum, büyü tabi ki ama biraz yavaş ne olur, tadını çıkaralım doya doya, öpe, koklaya...

18 Temmuz 2011 Pazartesi

ay goh...

baya baya konuşuyor kuzu
her kelimeyi kendi dilince söylüyor
zaten uzunca bir süredir bizi anlamakla ilgili bir sıkıntısı yok gibiydi
kendince konuşmaya başlayınca hayat başkalaştı
bir anda büyüdü sanki Eloş

tek tek kelimeleri yazsam ne kadarını hatırlayabilirim acaba? Deneyelim bakalım, iste Elaca birkaç kelime:
otü - otur
gah - kalk
aka - ayak ve ayakkabı
haga - hala
ge - gel
kidi - kedi
betti - bitti
kaku - karpuz
bu - su
kara - kayra
goh - yok
duu - duru
ökü - öykü
akuu - aknur
hacice - hatice

kelime söylemesinden çok bir konu çerçevesinde kalabilmesine şaşırıyorum ben. Mesela C.tesi akşamı dışarda yemekteyiz. Biraz elele dolaştık. Aydedeyi aradık. İlginçtir, bulamadık. Şarkısını söyledik. Yok yine bulamadık. İkimiz de şaşırdık. Sonra bir kaç tane abla gördük 7-8 yaşlarında kendi aralarında oynuyorlar. Kızım ablalara hasta. Bir aceleyle yanlarına gitti. Eliyle havayı göstererek "aba aba , ay, ay goh" dedi. Yani "abla ay yok" diyerek muhabbete girmeye çalışıyor kuzu. Kuzum bir konuşabilse, muhabbet edecek ama şimdilik bu kadar oluyor :) Allah o günleri de göstersin inşallah