5 Ağustos 2011 Cuma

ters psikoloji dedikleri

Dışardayken Ela'nın kendi arabasına oturduğunu hiç görmedim. O yüzdendir ki alışveriş merkezlerinde ya da sokakta herhangi bir yerde bebek arabasını iterek gevşek gevşek yürüyen anne-babalara çok özenirim. Bizim o tür anlarımız hiç olmadı. Ya da o kadar keskin olmasın, çok çok az oldu diyelim.
Geçen haftalarda bir akşam alışveriş merkezinin birinde bir iş halletmek zorundayız. Zamanımız az, yolda M. ile aynı dileği paylaştık. "Keşke arabasına otursa da zaman kaybetmeden işimizi halledip çıksak" Yürüdüğü versiyonlarda Eloş'u doğru rotaya sokmak çok zaman aldığından ve biz de zaman açısından sıkıntılı olduğumuzdan dileğimiz bu yöndeydi.
Arabayı park ettik, Eloş'un arabasını açtık. Nereden aklıma geldiyse "Elacım biz bu arabayı açtık ama sen buraya oturmayacaksın. Lütfen Eloş arabana oturma "dedim. Çok mucizevi bir şey oldu bir anda. Eloş benimle kendince tartışamaya başladı. Bebek arabasına yapıştı "otüy, otüy, otüy" kızım arabasına oturmak için benimle adeta kavga ediyor. E tabi haliyle başardı :) he he he :) Sanırım benim ısrarımın ne bana ne de O'na bir faydası olacaktı.
Bunun gibi pek çok örnek yaşanır oldu son günlerde.
Ayranıyla oyunlar yapıp, içmeye yanaşmayan Ela'ya "Elacım, lütfen ayranını içme annecim, hayır Elacım içme ayranını,..." ve Ela anında ayranı kafaya dikiyor
Elindeki kültablasını babaannesinin akvaryumuna atmak üzere olan Ela'ya "annecim, lütfen elindekini sehpaya geri koyma, lütfen..." Ela anında karar değiştirip elindekileri sehpaya koyuyor.
Bu durumdan biraz memnun, biraz şaşkın, biraz da tedirginim. Eloş'un o yapma dediğim şeyi yaparken gözümün içine bakması, bunu benim inadıma yaptığını anlatıyor bana. Yani efendim "beyin söylenenin ikinci kısmını algılamaz, ilk duyduğunu yapmaya programlanmıştır" gibi bir düşünceye sarılmamı engelliyor. Hani "pembe fil düşünme" deyince insanın aklına sadece fil değil, pembe bir fil gelir ya o durumu kastediyorum. Bence şu an Eloş'taki durum bu değil. Eloş baya baya neyi "yapma" dediğimi anlıyor, bile bile onu yapmaya çalışıyor.
Ben bunu bir fırsat olarak değerlendiriyorum son günlerde. Ama acaba çocuğun bu durumunu teşvik de ediyor muyum diye düşünüyorum bir taraftan. Yani acaba içten içe ""annenin" "babanın" dediğini yapmamak iyi bir şey ve bu çok da zor değil " mesajı mı veriyorum. her dediğimi kayıtsız yapan birini yetiştirme gayreti içinde değilim ama bu durum biraz endişelendiriyor beni...Bu arada "yapma" demenin de işe yaramadığını son bir örnekle anlatmak isterim
Bir yapı market içinde Ela ve annesi tabure deniyor. Ela bir anda eğilip gözümün içine bakarak elini bir güzel yere sürüp, yalıyor ! anne haliyle "dur kızım n'apıyorsun yer pis" vıdı vıdı diyor. sonra Eloş aldığı tepkiden memnun bir güzel iki elini yere sürüp, dilini de kocaman çıkarıp iki elini yalıyor :))
işte durum bu...