16 Ocak 2013 Çarşamba

Gecikmiş birkaç satır, yeni hamilelik...


Offf, bitsin artık bu stres. Yazmıyorum ya, yazmıyorum işte. Tam 2 aydır bir günlüğe başlayacağım. Hamilelik günlüğüne. Başlayamadım. Sürekli aklımda, sürekli ama olmadı işte. Aslında denedim, 2 -3 kez başlayıp, yarım bıraktım. Geçenlerde de uzunca bir yazı yazdım. Fakat biraz önce bloga koymak için aradığımda, yazıyı bilgisayarımda bulamayınca artık bu sevdadan vazgeçmeye karar verdim. Şimdi gecenin bu saatinde geçmişe bir perde çekip tertemiz bir sayfa açıyorum kalan 23 haftama. Oh be, rahatladım valla :)

Bu Perşembe 17. Haftayı bitiriyorum. İlk 13 hafta sürekli bir mide bulantısıyla geçti ama Ela’da yaşadığımdan çok daha hafifti sanki. Acıkmadığım sürece, ya da başka bir deyişle acıkacak kadar bir şey yemeden kalmadığım sürece kolay idare edilen bir süreç oldu bence. Bunu başaramadığım birkaç kriz anı dışında çok problemli geçmedi. Elbette 3 satırdan fazlaydı yaşadıklarım ama yeter bu kadar. Önümüzdeki maçlara bakalım lütfen ...

İşte aşağıda da 17. Haftaya dair birkaç satır: Son muayeneye geçen Cuma gittik. 16 hafta 1 günlüktü kuzu. O günü niyeyse biraz huzursuz geçirdim. Sanki akşama yolunda gitmeyen bir şeylerin haberini alacakmışım gibi. Geçen hafta baya koşturmalı geçen, bebeği pek düşünemediğim, hamile olduğumu bile nadiren hissettiğim bir hafta oldu. Herhalde bunun içten içe hissettirdiği suçluluk ile ilgili bir yansımaydı. Suçluluk duygusunun anneliğiniçinde bu kadar belirgin olması ya da benim anneliğim içinde bu kadar belirgin olması manidar geliyor bana. Daha kuzu doğmadı bile ama hissedebildim bu duyguyu. Allahtan sıkıntılı bir durum yok. 149gr olmuş kuzu. Boyunu sormamışım. Bu kuzu çok hareketli, beni şaşırtıyor, heyecanlandırıyor. Ela kuzunun rutin muayenelerde kol, bacak hareketini bile nadiren görebilirken, şimdi sürekli çiftetelli oynayan biri var karnımda. Bu nedenledir ki Ela’nın cinsiyetini ta 20.haftada detaylı ultrasonda öğrenebilmiştik. Bu sefer geçen muayenede doktor söylemeden ben gördüm. Yani 15. Haftada. Hatta “ee orda pipi falan yok” diyerek tespitimi dile getirdim. Ama doktorumuz pek üstünde durmadı benim tespitimin. 2 hafta sonrayı bekleyelim dedi, yani geçen Cuma’yı. Son 2 muayene (11.haftadan beri) kendisi “bu belki erkek” şeklinde bizim zaten bildiğimiz (yani herhalde belki erkek, bunun için ultrasonla bakmaya ne gerek var?:) bir şeyi tekrar ediyordu. Ama yine de haliyle bir yönlenme oldu ya da olmuş bizde de.  Ve ben son muayenede yine gördüm. “Bu kız, değil mi?” “Evet, kız” şeklinde sade bir diyalog geçti aramızda. Öğrenmiş olduk. Bu cinsiyet meselesi ilginç bir şey. Ne duysak sevinecektik sonuçta. Çalsın davullar, çalsın sazlar!!!Güzel bir kız daha geliyor bize, sağlıkla, güzellikle hoş gelsin inşallah…
Ben bugünlerimi harika geçiriyorum. Mide bulantım neredeyse hiç yok. Aralığın sonunda şiddetli bir soğuk algınlığı geçirmiştim. Kalıntılarını hala sesimde taşıyorum. Ama fiziksel olarak maşallah turp gibiyim. Hamileliğin fıstık dönemine girdim çok şükür. Karnım iyice çıktı. Eğilip kalkmak, sandalyede uzun oturmak, gece yatmak zorlaşmaya başladı. Geçenlerde bir sunum yaptım. Nefes nefese kaldım sonunda. Bir nefes sorunsalı oluştu yani şu sıralarda.
Bu günlerin bir diğer güzel tarafı da pıtır pıtır yeni hamile haberleri almak oldu. Ne mutlu bize. Allah hepsinin yüzünü sağlıkla görmeyi nasip etsin…