17 Aralık 2016 Cumartesi

yine yeniden tekrar uyku mevzuları...

Seninle tam olduk demişim bir yazımda Alya'ya. Meğer daha tam değilmişiz de biz bilmiyormuşuz. Sanırım :) artık tam olduk. 5 kişilik kocaman bir aile.

Aralık ayı yaş dönümlerinden zengin bir ay evde. Ela 7, Alya 3,5 yaşında; Nil Asya da 4 aylık oldu bu hafta itibariyle. 4 ayın yanında 3,5 yaş; 3,5 yaşın yanında da 7 hayli büyük görünüyor ama bu tabi çok yanıltıcı. Sonuçta hepsi çok küçük daha. Hepsi anasının kuzusu.

Evde yavaştan bir düzen kuruluyor desem mi demesem mi kararsızım. Nil Asya hafiften bir rutin oturtuyor gibi. Ama daha yolumuz var. Günlük plan hemen hemen söyle:

07:00 - 07:30 ev ahalisi kalkar (hava çoook karanlık oluyor, hiç memnun değilim bu kış saati olayından)
07:45 - 08:10 Ela kahvaltı yapar
08:10             Ela kuş gider
08:30 - 08:45 Nil Asya Hanım uyumak ister, teyze onu uyutur
08:30 - 09:00 Alya ve annesi kahvaltı yapar
09:00 - 09:15 Alya kuzu ve annesi kreşe doğru yola çıkar (birlikte okula gitmek çok güzel ya, günün en güzel saatleri bunlar :)
10:00            Nil Asya uyanır
11:15            Nil Asya uyur
12:30-13:00 Nil Asya uyanır
Nil Asya şu ara maksimum 1,5 saat uyanık kalabiliyor. O saati geçirirsek yorgunluktan dengesi kaçıyor. Uyku süreleri değişken. 45 dk da olabiliyor, 2 saat de. Zaten şu uyku sürelerini biraz uzatabilsek çoğu şey rahatlayacak.
16:00          Anne Alya'yı almaya gider
16:30          Anne ve Alya eve gelir. Alya genelde yemeğini yer.
17:30          Ela Hanım teşrif eder
18:15'e kadar yemekler yenmiş olur. Teyze o civarda gider. Anne kişisi artık kaderiyle başbaşadır. Genelde teyze giderken Nil Asya kısa bir uykuya dalmış oluyor. En fazla 40 dakikalık. Uyandıktan sonra da zaten biraz zaman geçirip gece uykusuna geçiyor (dediysem de inanmayın, bu kısım baya sıkıntılı bu ara)

Gece uykusu zamanla bir probleme dönüşebilir. Bu hafta dalmakta çok sıkıntı yaşadı. Daha doğrusu dalıyor ama kısa sürede uyanıyor. Tekrar dalması zor oluyor. Gece de sık sık uyandı bu hafta kuzucuk. Şöyle bir bakıyorum da uyku ile ilgili en büyük stresi sanki Ela'da yaşamışım. Şu noktaya ulaşıncaya kadar uğraşıp durmuşum. Oysa Ela bence uyku konusunda şampiyon. Tek olduğunda zerre sıkıntısı yok. 5 dakikada kendi kendine dalar. Alya'da süper ters köşe oldum. Şu anda eskiye göre çok iyi ama yine de uykuya dalma süresi Ela'dan uzun ve beni yanında istiyor. (Şu ara mutfağı toparlamak için izin isteyip kalkıyorum yanından, ses çıkarmıyor).

Nil Asya'nın bebeklik dönemi için rahat bir yol bulmam lazım. Çünkü diğer ikisi hala bana ihtiyaç duyuyorlar. Ela ve Alya ile Ela'nın yatağında biraz sohbet ediyor, kısa bir şey okuyoruz. Sonra Alya'yı alıp yatağına götürüyorum ve yanında kısacık yatıyorum. Eskiden bunu bu rahatlıkla yapamıyordum. Ela hemen "onun yanında yatıyorsun, benim yanımda yatmıyorsun"a başlıyordu. Sonra bir konuşma geçti aramızda. Senin rahatın için onu almam lazım yanından. O öğlen uyuyor, sen uyumuyorsun. Uykusuz kalmaman gerek gibi bir konuşma. Nasıl etkili oldu ben de şaşkınım ama kitap bitince "hadi götür Alya'yı" diyor bana. Ben de rahatladım valla. Ama bu döngüyü tamamlayabilmemizin ön koşulu minik hatunun uyumuş olması. Bu gece gibi iki dakikada bir uyanırsa ve Mehmet yoksa o zaman işler karışıyor. Ela yine uyuyor da Alya mesela yatak odasında yanımda olmak istedi. Hiç sıkıntı yok. İstediği gibi kalabilir. Asla zorlamak istemiyorum. "Git yatağına yat" falan gibi. Zaten işe yaramaz o ayrı ama bana ihtiyacı var. Dursun yanımda. Dalıyor o şekilde de ama uzun sürüyor.

Nil Asya'nın uyku teranesi bir süre daha devam edecek gibi. Çocuğu asla ağlatmam, orası kesin. Memede uyuyaydı, iyiydi ama bu da Alya gibi memede uyumayangillerden çıktı. 

Sonumuz hayrolsun bakalım :)






1 Aralık 2016 Perşembe

Asla genelle-me!

Alya Karaduman. İkinci annelik tecrübem. Ela'da ağzımdan çıkan ne varsa çocuk büyütmeye dair-uykuydu, tuvalet eğitimiydi, konuşmaydı, meme bırakmaydı- hepsini bana çiğ çiğ yedirten kuzu. Tüm çocuklar gibi nev-i şahsına münhasır bir arkadaş.

Tuvalet eğitimi dediğin çocuğa 1,5 yaşından sonra verilebilir. 2 yaşına gelmeden çocuklar rahatlıkla bezi bırakabilir. Bu doğruydu. Ela bırakmıştı 20 aylıkken. .Alya'da bu tecrübeyi yaşayana kadar bunu genel geçer bir bilgi sanıyordum. Ama Alya'da gündüz kazasız belasız bırakalı 2 ay oluyor. Yani değil 1,5 yaş, 3 yaşı bile geçtik. Yani neymiş; her genelleme gibi çocuklarla ilgili genellemeler de toptan yanlışmış. Doğru olan her çocuğun farklı olduğuymuş. Ve son 3 gecedir Alya'yı gece de kaldırmamaya başladım. Cesaretimi toplayıp Pazartesi gecesi bir deneme yaptım ve sonuç iyi olunca devam ettim. Sanırım gece uyanmamı gerektiren çocuk sayısı normal koşullarda yine sadece 1 :) Bazı durumlarda hepsini  düğmesine aynı anda basılıyor sanki ama o da fırsat olursa başka bir yazının konusu olsun.

Meme bırakırken  de aynı şey oldu. Ela'da yaşadıklarımızdan sonra müthiş korktuğum bir süreçti. 2 kez plan yaptım. Seyahat dönüşlerinde vermeyeceğim diye. Hatta son seyahatin ilk gecesinde nasılsa dönüşte vermeyeceğim diye sütümü -hangi akla hizmetse- sağmadım bile. Ertesi gün acıdan mahvoldum. Saçma şekilde doktor falan bir sürü tantana oldu. Bu çektiğim sıkıntı da yanıma kalmasın diye eve girene kadar kesin vermeyeceğimden emindim. Güya mental olarak kendimi hazırlamıştım. Ama sonra çok komik bir şekilde Alya'yı görmemle memeleri açmam bir oldu :) Ne yapayım kardeşim çocuk kaç gün beklemiş, nasıl vermeyeyim memeyi? Allah kısmet eder de Nil Asya'yı da uzun emzirebilirsem artık benim tarzımın bu olmadığına eminim, anneden ayrıldığında falan bıraktırmam memeyi. Ruhuma aykırı. Bu olayın üstünden bir hafta geçtikten sonra ise bıraktık memeyi. Kafamda hiçbir plan yokken. Zavallı meme başlarım nedenini anlamadığım şekilde çatladı o günlerde. Canım acısa da emziriyordum. Ela'yı 25 ay emzirince en azından Alya'nın doğum gününe kadar yani 2 ay daha emzireyim bari diye karar vermiştim. Bir akşamüstü Alya emerken ağzında kan gördüm. Aklım çıktı. Çocuğu memeden uzaklaştırınca bir de ne göreyim meme başım kanıyor. Baya şiddetli şekilde hem de. Hem Ela hem Alya gördü bu manzarayı. "Meme uf oldu" dedim. Ela hemen yarabandı getirmişti. Onu üstüne kapadık ve o son oldu. Üstüne hiç bir drama yaşanmadı. Alya birkaç kez sordu. Ben hatırlatınca sadece güldü.
İlk geceden müthiş korkuyordum. Çocuk alışkanlıkla uyandı. Ben kıyamet kopmasını bekliyorum. "Annecim ben sana hemen süt ısıtayım" dedim çekinerek. Zaten herşeyim hazırdı hemen getirdim sütü biberonla. İçti Alya, sonra bana biberonu verdi ve poposunu döndü yattı. Ben Ela'dan tecrübeliyim ya "böyle olmaz, çocuk şimdi başlar ağlamaya" diyorum. Bekliyorum. Hiç hareket yok. Uyudu bitti. Olay böyle nihayetlendi. Birkaç gün gece biberonla süt verdim sonra zaten deliksiz uykuya geçti Alya. Hala gülüyorum o geceki halimi düşündükçe. Drama yok, trajedi yok. Yani neymiş her çocuk farklıymış :)

Şimdi sıra Nil Asya'da. Neler yaşayacağımızı merakla bekliyorum.